Kahvenin Doğuşu
Kahvenin tarihine dair birçok görüş olmasına rağmen ilk nerede ve nasıl kullanıldığının detayları tam olarak bilinmez, ancak tarihe düşülen notlar kahvenin ilk Etiyopya’da ortaya çıktığını, ardından Arap yarımadası, İran, Hindistan, Türkiye ve sonrasından Venedikli tacirler tarafından Avrupa’ya yayıldığını belirtmektedir.
Günümüzde tüm dünyada yetiştirilen ve petrolden sonra en büyük ticaret hacmine sahip olan kahvenin hikayesi yüzyıllar öncesine, Etiyopya platosundaki eski kahve ormanlarına kadar gidiyor. Kahvenin tarih boyunca, manevi sarhoş edici ve erotik uyarıcı gibi birçok tanımı olmuştur.
Aslına bakarsanız kahveyi ilk keşfeden doğal olarak ot obur hayvanlar ve kuşlar olmuştur. Yine de, hayvanları gözlemleyerek kahveyi keşfedememiş olsaydık bugün kahve diye bir şey olmayabilirdi.
Kahvenin tarihi ve keşfi konusunda genel olarak en çok vurgu yapılan kişi Etiyopya’lı Kaldi’dir.
Kaldi ve Başrahibin Kahve İle Tanışması
Efsaneye göre, ilk olarak kahvenin potansiyelini Kaldi adında bir adam keşfeder. Kaldi’nin keçileri kahve meyvelerini yedikten sonra daha enerjik hale gelir ve geceleri uyumak istemez. Bunu farkeden Kaldi, durumu yerel manastırın başrahibine bildirir. Başrahip kahve meyveleri ile birlikte içkisini içer ve tüm gece, uzun saatler boyunca uyanık kalır.
Başrahip keşfini manastırdaki diğer keşişlerle paylaşır ve enerji veren bu meyve hakkında haber yayılmaya başlar. Kahve ilk Arap yarımadasına ulaşır ve buradan Anadolu’ya ve sonra tüm dünyaya yayılır.
Muhtemelen 14. yüzyılın sonlarında yaşayan Etiyopyalı Arap Şeyh gece ibadetinde dinç ve uyanık kalabilmek için kahve içerdi. Şazili Kahveyi ilk içtiği rivayet edilen kişilerden biridir.
Kahve Arap Yarımadasına Gidiyor
Arap Yarımadası’nda kahve tarımı ve ticareti 15. yüzyılda başladı. Kahve Arabistan’ın Yemen bölgesinde yetiştiriliyordu ve 16. yüzyılda İran, Mısır, Suriye ve Türkiye’de biliniyordu.
16. yüzyılda yaşayan Arap yazar Ceziri’ye göre kahveyi ilk içen kişi ez-Zebhani olarak bilinen Yemenli Cemalleddin Ebu Abdullah Muhammed İbn Said’dir. Aden’den Etiyopya’ya giden Zebhani orada kahve içen insanlarla karşılaşmış; Aden’e döndüğünde hastalanmış, aklına kahve içmek gelmiş ve içtikten sonra iyileşmiş, kahvenin yorgunluk giderme ve dinçlik kazandırma özelliklerini fark etmiştir.
Bazı rivayetlere göre de kahveyi içen ilk kişi Süleyman peygamberdir. Hz. Süleyman, uğradığı bir şehirde insanların bir hastalığa yakalandığını görür ve çare için Cebrail’e danışır. Cebrail’in buyruğu üzerine Süleyman Peygamber Yemen’den gelen kahve çekirdeklerini kavurarak hazırladığı içeceği hastalara içirir. Hastalar iyileşir.
İlk Kahvehaneler Açılıyor
Sonraları kahve sadece evlerde değil, aynı zamanda yakın Doğu’daki şehirlerde görünmeye başladı. Kahwa, qahveh, khaneh adı verilen içecek beğenilmeye başladı. Kahvehanelerin popülaritesi emsalsizdi ve insanlar her türlü sosyal aktivite için buralara uğrarlardı.
Kahvehaneler kısa sürede sosyal aktiviteler ve bilgi alışverişi için öylesine önemli bir merkez haline geldi ki, genellikle “Bilgi Okulları” olarak anıldılar.
Kahvenin Günah Olduğuna İnanılan Zamanlar da Oldu
Kahvenin de alkol gibi bir yasak geçmişi vardır. Dini tedirginlikler, korku ve şüphe aşılmak zorunda kalındı. 1511’de Mekke’de bir araya gelen hukukçular ve akademisyenler kahve içmeyi yasakladı. Mekke valisi Khair Beg, kahvenin insanları bir araya getirerek yönetimin başarısızlıklarını tartışmalarına olanak sunduğunu ve bunun da yönetimin otoritesini sarsacağına inanıyordu. Böylelikle kahvenin devrimle bir ilişkisi oluştu ve günah (haram) olarak ilan edildi.
Yasak 1524’te Osmanlı Padişahı Selim’in emriyle kaldırıldı, bir fetva ile kahvenin yeniden içilmesine izin verildi, ancak sarhoş edici olup olmadığı konusundaki tartışmalar sonraki 13 yıl boyunca da devam etti. Kahire’de de benzer bir yasak vardı, 1532’de kahvehaneler yağmalandı.
Kahve Anadolu’ya Geliyor
Anadolu’ya kahveyi Kanuni Sultan Süleyman döneminde Yemen Valisi olan Özdemir Paşa getirmiştir. İlk olarak İstanbul’da içilmeye başlanan kahve kısa zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında yerini aldı ve saray görevleri arasına “kahvecibaşı” adında bir de rütbe bile eklendi.
Saraydan tüm şehre yayılan kahve İstanbul halkının sevdiği bir içecek haline geldi. Bu dönemde çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavruluyor ve dibeklerde dövüldükten sonra cezvelerde pişiriliyordu. İstanbul’da ilk kahvehane 1544 yılında Suriyeli iki Arap tarafından açılmıştır.
İlk Kahve Kavurucusu
İnsanlar, kuşların ve keçilerinin ya da bazı hayvanların kahve meyvelerini yedikten sonra daha enerjik olduklarını, geceleri uyanık kaldıklarını far ketti, ancak hayvanlara muazzam miktarda enerji veriyor gibi görünen bu meyvelerin son derece acı olduğunu ve yemenin hoş olmadığını da keşfetti. Bu enerji deposu görmezden gelinemezdi, bir şekilde tüketilmeliydi ve kahveyi pişirmeye karar verdi ve ilk kahve kavurucuları da bu insanlar oldu.
Pişirmek bu meyveyi tüketmek için yeterli olmadı, kahve meyveleri kavrulduktan sonra çekirdekleri sertleşiyor, yemesi zor ve tatsız hale geliyordu. Bir sonraki düşüncesi kavrulmuş kahve çekirdeklerini haşlayarak yumuşatmaktı ve bunu yaptığında tahmin ettiniz gibi aromatik kahverengi bir sıvı elde etti ve kahramanımız kahvenin mucidi oldu.
Kahve Kavurma Zanaat Haline Gelir
Yüzyıllar önce olasılıkla tesadüfen başlayan hikaye şu anda bilimsel ve formülsel bir zanaat olarak uygulanmaktadır.
Eskiden kahve kavurma işlemi için altın elemek için kullanılan, tava benzeri bir alet kullanıyordu. Tavanın uzun sapları vardı ve içinde kömür yanan bir tür çömlek üzerinde ısıtılıyordu.
İlk Kahve Kavurma Makinesi
Çekirdekler kavrulurken karıştırılırdı ve bu yöntem elle yapıldığı için tek seferde az miktarda çekirdek kavrulurdu. 1600’lü yılların ortasında krank kontrollü silindir bir kahve kavurma makinesi icat edildi, böylece çekirdekler kavrulurken sürekli hareket halinde tutulabildi.
Bu yöntem çekirdekleri daha eşit derecelerde kavurdu ve tek seferde daha fazla kahve çekirdeğinin kavrulması mümkün hale geldi. Bu kavurma makinesi birçok farklı versiyonuyla İtalya, Fransa ve Hollanda’ya, daha sonra da Avrupa, İngiltere ve Amerika’ya yayılarak popüler hale geldi.
Kahve Kavurucuların Rekabeti Başlar
1800’lerde Amerika ve Avrupa’da çok daha büyük miktarlarda kahve kavurabilen ticari kavurma makinesi patentleri alınmaya başlandı. Kahve, 1864 yılında kavrulmuş olarak satılmaya başlayıncaya kadar evde kavurma çoğu insan için birincil yöntem olarak kaldı.
Ticari kahve kavurucuları kavrulmuş kahve satmak için rekabete giriştiler. Önceden kavrulmuş kahvenin ilgi görmesi ticari kahve kavurma işinin gerekliliğini ortaya çıkardı. İnsanlar demlemeye hazır kahve satın alabiliyorlardı.
1900’lerin başlarında Amerika’da ticari olarak büyük makinelerde kavrulan kahve miktarı, evlerde kavrulan miktarı aştı. Bu eğilim Amerika ve Almanya’da piyasaya sürülen elektrikle çalışan kahve kavurma makineleri ile devam etti. Dünyanın diğer bölgelerinde ticari kavurma sektörünün ortaya çıkması biraz daha uzun sürdü.
Türkiye’de, Kuru Kahveci Mehmet Efendi ilk kez 1871 yılında dolaplarda kavurdu ve değirmende öğüterek satışa sundu. Endüstriyel kahve kavurma makineleri ise ilk kez İzmir’de tasarlanıp üretilmiştir.
Kahve Dükkanları Patlama Yapıyor
Hazır kahvenin özel bir içecek haline gelmesi ile kahve severlere hizmet eden özel kahve dükkanları açılmaya başladı. Özel kahve dükkanları 70’lerde patlama yaptı. Dünyanın çeşitli yerlerinde yetişen kahve çekirdeklerinin yanı sıra daha geniş bir kavurma çeşitliliği sunulmaya başlandı. Bu süre zarfında Almanya’da evde kavurma cihazı icat edildi ve pazarlandı. Bu cihaz akışkan yataklı, sıcak hava püskürterek kavuran bir makineydi ve ev tipi kavurma makinesi olarak pazarlandı.
Amerika’da sıcak hava ile kavuran ilk makine 1976’da üretildi. Alman malı kahve kavurma makinasına göre daha ucuzdu. Günümüzde Kahve kavurma teknolojisi gelişmeye devam ediyor, hacmi artıyor ve daha fazla kullanıcı kontrolü ekleniyor.
Kahvenin keşfi ve sonrasında günümüze gelene dek tarihin kaydedemediği birçok hikayesi olması muhtemeldir. Kahve bugün de serüvenine devam ediyor. Farklı türlerde özenle yetiştirilen kahve çekirdekleri, teknoloji ve kahve kavurma zanaatının birleşimi kahve kavurma makineleri ile yeni lezzetler yaratmaya devam ediyor.